“Lütfen soyunma odalarında çıplak dolaşmayınız”
Koridorda üstüme üstüme gelen irili ufaklı birkaç çift memeyle gözgöze gelmemek adına, yere bakarak dolap seçmek ilk gün, ilk dakika tecrübemdi fit bir genç olma yolunda.
İlk günün son tecrübesi ise, gün içinde görüp özendiğim tüm o fit, sportif kadınların fön makinası, makyaj sırası için bir süre çingeneleştikden sonra spordan hiç yorulmamışcasına, illaki pür makyaj, mini etek ve topuklu çizmeleriyle salondan ayrılması olacaktı. Gorcıs. Hepiniz mi akşam yemegine gidiyorsunuz be kadın? hiç mi yorulmadınız? (kıskançlık mı, ben mi? ne? yok artık!)
İkinci şokumu, gerek fitnessde olsun, gerek pilatesde olsun, herkesin, geçkin teyzelerin bile zilyon kat daha atletik ve esnek olduklarını farketmemle yaşamıstım. Immmmfff.....pıfffff..... diye yuz kilo kaldırabilmeler, saatlerce koşmalar, yok tek el ustunde şınavlar filan... ne gerek varsa.. (kıskançlık mı?ne?)
Çok uzatmayacağım;
Bugün tam 1(bir) aydır, tüm yabancılaşmalara rağmen spora gidebilmiş biri olarak, fit olmayı bir kez olsun aklından gecirmişlere sesleniyorum; tüm bu yadırgamalar ve kıskançlıklar geçici, bonenin hiç yakışmaması kalıcıdır.
iddia ediyorum; bone kimseye bana ettiğini edemez.
meğer bu konuda asıl soylemek istedigim buymuş.
Koridorda üstüme üstüme gelen irili ufaklı birkaç çift memeyle gözgöze gelmemek adına, yere bakarak dolap seçmek ilk gün, ilk dakika tecrübemdi fit bir genç olma yolunda.
İlk günün son tecrübesi ise, gün içinde görüp özendiğim tüm o fit, sportif kadınların fön makinası, makyaj sırası için bir süre çingeneleştikden sonra spordan hiç yorulmamışcasına, illaki pür makyaj, mini etek ve topuklu çizmeleriyle salondan ayrılması olacaktı. Gorcıs. Hepiniz mi akşam yemegine gidiyorsunuz be kadın? hiç mi yorulmadınız? (kıskançlık mı, ben mi? ne? yok artık!)
İkinci şokumu, gerek fitnessde olsun, gerek pilatesde olsun, herkesin, geçkin teyzelerin bile zilyon kat daha atletik ve esnek olduklarını farketmemle yaşamıstım. Immmmfff.....pıfffff..... diye yuz kilo kaldırabilmeler, saatlerce koşmalar, yok tek el ustunde şınavlar filan... ne gerek varsa.. (kıskançlık mı?ne?)
Çok uzatmayacağım;
Bugün tam 1(bir) aydır, tüm yabancılaşmalara rağmen spora gidebilmiş biri olarak, fit olmayı bir kez olsun aklından gecirmişlere sesleniyorum; tüm bu yadırgamalar ve kıskançlıklar geçici, bonenin hiç yakışmaması kalıcıdır.
iddia ediyorum; bone kimseye bana ettiğini edemez.
meğer bu konuda asıl soylemek istedigim buymuş.
4 yorum:
benzer bir şoku arınbey ile iki saf anadolu çocuğu olarak çıktığımız avrupa seyahatinde yaşamıştım. gece yolculuğu yaptığımız feribotun tuvaletinde sabahın köründe dal-daşşak gezen sarı sarı adamları görünce yaşadığım kültür şokunu sana anlatamam. o günden beri slav ırkına mensup her erkek benim gözümde ırz düşmanıdır.
üzülerek görüyorum ki avrupa'nın ahlaksızlığını almışız. yazık! (burada hürriyet okur yorumları havası katmak istedim)
okur yorumunu goruyorum ve arttırıyorum.
Osman MİSAFİROĞLU (osmish1953@mynet.com)yazdı:
üzülerek görüyorum ki avrupa'nın ahlaksızlığını almışız. yazık!
'asla içime kilot giymediğimi biliyor muydunuz?'
bone ya...
bone. gerçekten içimde kanayan bir yaradır bone.
sikkafa olmak isteyenlere birebir bone.
fit olmak isteyenlere de.
boyun fıtığını hafifletmek isteyenlere de.
bone beni zorluyor hep bone, manolo bonelik.
Yorum Gönder